İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkması süreci (Brexit) nedeniyle yaşanan siyasi kriz, ülkede başlıca gündem maddesi. Başbakan Theresa May, hafta içindeki güvenoyu yoklamasıyla koltuğunu korudu, ancak partisinin üçte birinin desteğini yitirmesi nedeniyle zor günler yaşıyor. Brexit anlaşmasının bu haliyle parlamentodan geçmesi mümkün görünmezken, AB liderleri de yeniden müzakere olmayacağı mesajını veriyor.
İngiliz gazeteleri, May’in liderliğini yürüttüğü Muhafazakâr partide bölünmeler olduğunu yazıyor. May’in Brexit anlaşması için AB liderlerinden yeni tavizler istediği de gazetelerdeki bir diğer başlıca konu.
Financial Times gazetesi konuyla ilgili başyazısında, “Anlaşma için parlamentoda çoğunluk yok. Büyük değişiklikler olacak gibi de gözükmüyor ve hâlâ 100’den fazla Muhafazakâr milletvekilinin anlaşmaya karşı oy vermesi bekleniyor” diyor.
“27 AB ülkesi Brexit üzerine müzakerelerin yeniden açılamayacağı konusunda netti. (May’in) en fazla umabileceği, Kuzey İrlanda ile İrlanda arasındaki sınırın mevcut durumunu koruyan düzenlemenin neden geçici olduğunu ve her iki tarafın da bu düzenlemeyi nasıl sona erdirmeyi planladığını daha detaylı açıklayan bir ortak yorum metni.”
Avam Kamarası’ndaki Brexit oylamasını hafta başında erteleyen Theresa May, AB ile anlaşmayı yeniden müzakere etmeye çalışmış, ancak “Mümkün olan tek anlaşma bu” yanıtını almıştı.
GUARDİAN: MAY 12 AYLIK SINIR İSTEDİ
Guardian gazetesi, İngiltere Başbakanı May’in Brexit anlaşmasını kurtarabilmesi için AB liderlerine son teklifini götürdüğünü söyledi ve May’in AB liderlerinden İrlanda sınırındaki düzenleme için 12 aylık sınır getirilmesini istediğini ve yasal bağlayıcılığı olan ‘ortak yorum metni’ ile anlaşmayı parlamentodan geçirmeyi umduğunu yazdı.
Haberde, “Fikir Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Avusturya Başbakanı Sebastian Kurtz tarafından destekleniyor. Ancak May’in bu teknik istisnai metni karşıt milletvekillerine kabul ettiremeyeceğini düşünen Fransa, İsveç, İspanya ve Belçika’yı da kazanması gerekiyor” deniyor.
Daily Telegraph gazetesi ise “May’in Brexit sözleri çözülürken, AB ona kulaklarını tıkadı” başlıklı manşet haberinde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un May’e İrlanda sınırı düzenlemesinde zaman kısıtı tanıyacak ya da İngiltere’ye tek taraflı çıkış yolu getirecek yasal bir anlaşmanın mümkün olmadığını söylediği belirtiliyor.
Haberde, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk’un May’e bunun söz konusu olamayacağını söylediği de kaydediliyor.
TİMES: MİLLETVEKİLLERİ PARTİNİN GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ ŞEKİLDE BÖLÜNMÜŞLÜKLE KARŞI KARŞIYA OLDUĞUNU SÖYLÜYOR
Times gazetesi ise, Muhafazakâr milletvekillerinin Brexit konusunda bölünebileceği uyarılarına kulak veriyor. Gazete, üst düzey Muhafazakâr milletvekillerinin, partinin Brexit konusunda geri döndürülemez şekilde bölünmüşlükle karşı karşıya olduğunu söylediklerini kaydediyor.
Haberde bazı milletvekillerinin ‘greve gitmeyi’ düşündüğü, söz konusu milletvekillerinin böyle bir tutum alırlarsa, bazı yasaların oylanmasında yer almayarak, Başbakan’ın Avam Kamarası’nda çoğunluğu sağlayamadığını göstermeyi hedefledikleri ifade ediliyor.
Çarşamba akşamı İngiltere Başbakanı Theresa May’in liderliğini yaptığı Muhafazakâr Parti’de güvensizlik oylaması yapılmıştı.
May’in liderlikte kalıp kalmayacağını belirlemek için yapılan gizli oylamada, May partisinden 200 milletvekilinin desteğini almış, böylece güvenoylamasını kazanmıştı.
117 Muzafakazar partili milletvekili ise May’e karşı oy vermişti.
Başbakan May oylamayı kazandığı için gelecek bir yıl boyunca benzer bir oylama yapılamayacak.
Gazetenin haberinde, May’in güvenoyu aldıktan sonra partililere birlik olma çağrısının karşılık bulmadığı ve katı Brexit yanlılarının May’in istifasında ısrarcı oldukları belirtiliyor.
Hazine Bakanı Philip Hammond’ın başını çektiği bir başka grup ise, May’in ikinci referendum da dahil olmak üzere muhtemel sonuçlar konusunda parlamentoda bir oylama yapılmasına izin vermesini istiyor.
Brexit yanlılarının çoğunluğunu oluşturduğu başka bir grup ise, May’in “AB’den anlaşmasız çıkışı” merkezine aldığını ilan etmesini istiyor.
Anlaşmanın yeni yıla kadar parlamentoda oylanması beklenmiyor.