İSKOÇYA Bölgesel Yönetimi Başbakanı Nicola Sturgeon, İngiliz parlamentosunu hükümetin varacağı Brexit anlaşmasını reddederek müzakereleri yeniden başlatmaya çağırdı.
Kraliyet Sanat Cemiyetinin (Royal Society of Arts) Londra’daki merkezinde ülkesinin Brexit yaklaşımı hakkında konuşma yapan Sturgeon, merkezi hükümetin Brexit planını eleştirdi.
Sturgeon, “Hükümet iki yılını anlaşmasız ayrılığın kötü bir anlaşmadan iyi olacağını iddia etmeye harcadı ancak milletvekillerini kötü veya gözleri bağlı bir anlaşmanın, anlaşmasız ayrılıktan iyi olacağı şeklinde ikna etmeye çalışacakları kesin.” diye konuştu. Milletvekillerinin önüne getirilmeye hazırlanılan planı “yanlış tercih” olarak nitelendiren Sturgeon, “Kendisine saygısı olan hiçbir parlamento bu yanlış tercihi kabul etmeyecektir” ifadesini kullandı.
Brexit konusunda alternatiflerin de bulunduğunu ancak bunların Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesinde öngörülen süreyi uzatmayı gerektirebileceğini belirten Sturgeon, “Parlamentonun, (Brexit) müzakereleri yeniden başlatmak ve çok geç olmadan yeniden düşünmek için önündeki tek şans, kötü veya körü körüne yapılan bir anlaşmaya karşı oy vermek olacaktır.” değerlendirmesini yaptı.
İskoçya’nın Brexit referandumunda yüzde 60’ın üzerinde bir oranla AB’de kalınmasından yana oy kullandığını hatırlatan Sturgeon, şunları kaydetti: “İskoç hükümeti, halkın ezici çoğunluğu gibi AB üyeliğinin devamını destekliyor. AB içinde kalmak öncelikli tercihimiz olur ancak 2016’da Brexit’in vereceği tahribatı mümkün olduğunca sınırlandırmak için İskoçya’yı ve Birleşik Krallık’ın tümünü Gümrük Birliği ve Tek Pazar içinde tutacak bir çözümü kabul ettik. Dolayısıyla Theresa May’in kendi planının alternatifinin olmadığı iddiası doğru değil.”
MAY HÜKÜMETİNİN PLANI
İngiliz hükümeti, 6 Temmuz’da açıkladığı yeni müzakere yaklaşımında, AB ile özel serbest ticaret ve gümrük anlaşmaları yapılmasına kapı aralamıştı.
May, Kuzey İrlanda konusunda tarafların mutabık kaldığı bir çözüme ulaşılmadıkça İngiltere’nin belirsiz bir süre için bütün olarak Gümrük Birliği içinde kalmasına yol açacak bir “tedbir” maddesini de kabul etmişti. Ancak Salzburg’da 20 Eylül’de yapılan AB Gayriresmi Zirvesi’nin ardından AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB ve İngiltere arasında henüz uzlaşı sağlanamamış konuların olduğunun altını çizerek, “Özellikle temel özgürlüklerimiz ve AB iç pazarının korunması gibi nedenlerden ötürü biz ‘İngiltere’nin yeni Brexit yaklaşımının’ bu konuları içeren kısmını eleştiriyoruz.” ifadesini kullanmıştı.
İngiltere’nin AB’den anlaşmasız bir şekilde ayrılması halinde İskoçya’daki bağımsızlık hareketinin güçlenmesine kesin gözüyle bakılıyor.
İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda Londra’daki merkezi hükümetin yönettiği Birleşik Krallık çatısı altında yer alıyor.