Alternatif Nobel olarak adlandırılan Right Livelihood – Doğru Yaşam Onur Ödülü Türkiye’de Erozyon Dede diye anılan Hayrettin Karaca’ya verildi.
Right Livelihood, Doğru Yaşam Vakfı Direktörü Ole von Uexkull 2012 yılı Alternatif Nobel Onur Ödülü’nün Hayrettin Karaca’ya veriliş gerekçesini şöyle açıkladı:‘‘başarılı girişimciliğini etkin çevrecilikle kaynaştırarak doğal yaşamın korunmasını ve doğru yönetimini yaşamı boyunca bitmez tükenmez bir enerji ile desteklediğinden ve savunduğundan dolayı2012 Onur Ödülüne lâyık görüldü’’.
Hayrettin Karaca ile birlikte Türkiye çevre hareketi 12 yılda ikinci kez ödüllendirilmiş oldu.
Alternatif Nobel Ödülü 2000 yılında da siyanürlü altın madenciliğine karşı mücadele eden Birsel Lemke’ye verilmişti.
Hayrettin Karaca, başarılı bir işadamıyken, 50’li yaşlarında Anadolu’yu gezmeye başlamış, bitki örtüsünden ve ağaçlardan örnekleri Yalova’daki çiftliğinde yetiştirmişti.
Anadolu’daki bütün bitkilerden ve ağaçlardan yetiştirdiği örneklerle zamanla dünyadaki bütün botanikçilerin bildiği arboretumu oluşturdu.
Anadolu’yu gezdiği sırada, suların hoyratça kullanıldığını, ormanların tahrip edildiğini ve erozyon yüzünden toprak kaybedildiğini fark eden Karaca çevre hareketi başlattı.
1992’de sanayici arkadaşı Nihat Gökyiğit’le birlikte Tema Vakfı’nın kuruluşuna öncülük etti.
Hayrettin Karaca, daha önce de birçok ödüle lâyık görülmüştü.
Beş Türk üniversitesinden fahri doktorluk ünvanı bulunan Karaca BM Çevre Programı’nın “Global 500 Roll of Honor” adlı ödülünü, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin ‘’Çevre Ödülü’’nü, Lions Club’ün “Melvin Jones Ödülü”nü, Çevre Bakanlığı’nın “En Büyük Hizmet Ödülü”nü ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü’nü kazanmıştı.
Pekçok bilimsel topluluğun üyesi olan Hayrettin Karaca, Uluslararası Dendroloji Topluluğu’nun da başkan yardımcılığını yaptı.
Hümanistler seçildi
Çevre, insan hakları, silahsızlanma ve adalet için mücadele eden, sürdürülebilir yaşamı savunan Alternatif Nobel Ödülü kazananların temel ortak yanları hümanist oluşları.
150 bin Euro para ödülünü paylaşacak olan Afganistan’dan Sima Samar, ABD’den Gene Sharp ve Büyük Britanya’dan CAAT hareketi, insan hakları, pasif direniş ve silahsızlanma için mücadeleleriyle tanınıyor.
Afganistan’dan Sima Samar ‘‘dünyanın en karışık ve tehlikeli bölgelerinden birinde insan hakları ve özellikle kadın hakları için kararlı ve cesur mücadelesi nedeniyle’’ ödüllendirildi.
Ülkesindeki bağımsız insan hakları komisyonunun başkanı olan Sima Samar 2001-2003 arasında kadın bakanı olarak görev yaptı.
2005’ten beri Sudan’da insan haklarıyle ilgili olarak BM özel ropörtörlüğünü de yürütmekte olan Sima Samar 2011’de kurulan Afganistan Gerçek ve Adalet Partisi üyesi.
ABD’den Prof. Gene Sharp, ‘‘pasif direnişin temel ilkelerini ve stratejilerini geliştirerek dünyanın değişik çatışma bölgelerinde pratikte uygulanmasına verdiği destekten dolayı’’ ödüllendirildi.
’Diktatörlükten Demokrasiye’’ adı kitabıyla pasif direnişin sorunlu bölgelerde uygulanabilir bir taktik hale gelmesini sağlayan Gene Sharp, şiddetin şiddete yol açtığını savunuyor.
Gene Sharp’ın pasif direniş taktikleri, Baltık ülkelerinin Sovyetler Birliği’nden kopuşunda, Ukrayna’da, Gürcistan’da ve Arap Baharı olarak olarak adlandırılan Kuzey Afrika ülkelerindeki rejimlerin devrilişi sırasında uygulandı.
Büyük Britanya’daki CAAT (Campaign Against Arms Trade) hareketi ‘‘küresel silah ticaretine karşı yürüttükleri yaratıcı ve etkin mücadele için’’ ödüllendirildi. 1974’te kurulan CAAT silahlanmaya karşı kampanyalar yürütüyor. (Osman İkiz-BBC)