Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami, Haftalık Kathimerini gazetesinin Crans Montana’da yaşananlarla ilgili sorularını yanıtladı.
Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami, Haftalık Kathimerini gazetesinin Crans Montana’da yaşananlarla ilgili sorularını yanıtladı.
Kathimerini Gazetesi, Özdil Nami ile yaptığı geniş söyleşiyi “Müzakerelerin Çöküşüne Dönüşümlü Başkanlığın Reddi Yön Verdi” başlığıyla aktardı.
“Kıbrıs Türk tarafı kesinlikle masadan ayrılmadı” diyen Nami şunları söyledi:
“Vurgulanmalıdır ki Guterres çerçevesini kabul eden Kıbrıs Türk tarafıydı ve önerilerimizi bu çerçevede yaptık, bunu BM resmen teyit etti. Kıbrıs Türk tarafı yemekte, konferansa yalnız Güvenlik-Garantiler meselesinin halli için değil kapsamlı çözüm için katıldığını açıkça ortaya koydu.”
Nami, Kıbrıs Türk tarafının kayda değer adımını, müdahale hakkının kalıcılaşmasının mümkün olmadığı belirtilen Guterres çerçevesini kabul ederek attığını vurguladı.
Nami “siz al-ver’de ısrar ettiniz mi?” sorusuna “Evet” cevabını verdi, şöyle devam etti:
“Şimdi Sayın Anastasiadis’in ve Sözcüsü Hristodulidis’in açıklamalarını takip ediyorum. Bunlar, Kıbrıs sorununu ve konferansın detaylarını bilmeyen çoğu Kıbrıslı Rumu tatmin edecek açıklamalar. Bunlar, gerçeği yansıtmayan tezler. Kıbrıs Türk tarafı, Rum toplumunun ilgi gösterdiği konularda adım atabilmek için Rum tarafından bir dizi meselede yardımcı olmasını istedi. Kıbrıs Türk tarafı yazılı öneri sunmadı çünkü Sayın Anastasiadis’in son önerileri yazılı sunulmamıştı. Çözüm istiyorsak önerilerimizi BM Genel Sekreteri’ne iletebilirdik o da müzakere masasına bir paket koyabilirdi. Kıbrıslı Rum lider bu öneriyi hiçbir zaman kabul etmedi .
Nami, Kıbrıs Türk tarafının, müdahale hakkının gelecekte gözden geçirilmesi önerisinin “sunsetclaus’ (sona eriş hükmü) de içerip içermediği sorusuna “her iki tarafı tatmin edecek yeni bir güvenlik sisteminde uzlaşmamız şartıyla, evet” cevabını verfi
“Dönüşümlü Başkanlık konusunda ise Nami, “Prosedürün başından itibaren Sayın Anastasiadis, Dönüşümlü Başkanlık olmadan bu başlığın kapanmayacağını bildiği halde, strateji sebebiyle bu meselede anlaşmamayı seçti. Sayın Anastasiadis görüşmeyi sürdürmeyi tercih ederek, bazı karşılıklar elde edip ve kendi toplumuna haklı göstermek için kullanmayı seçti. Guterres çerçevesinde Türk tarafının 2’ye 1tezi de olmasına rağmen Rum tarafı, kabul etmeyerek, Guterres çerçevesini açıkça ihlal etti.”
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Federal çözüm parametreleri son buldu” şeklindeki sözleri ile “İki Bölgeli İki Toplumu Federasyon’un sonu mu geldi? Soruya karşılık Nami, “Son 50 yıldır neden çözüm bulamadık?” sorusunu sordu ve şöyle devam etti:
“ Kıbrıslılar olarak bu sorunun cevabına kafa yormalıyız.Aynı kurallar, aynı metotla ve belirsiz zaman sınırı ile başarı sağlamamız söz konusu değildir. Aynı zamanda, fiili durumun kalıcılaşmasının mümkün olmadığında da uzlaştık. O zaman ne yapmalıyız? Bazı şeyleri gözden geçirmeliyiz. Bu gözden geçirmenin sonucunu bugün bilemem.Bugün Kıbrıs Türk tarafı olarak Kıbrıs Rum tarafının, müzakere ettiğimiz şekilde, BM ilkeleri ve parametreleriyle, federal çözüme hazır olmadığını saptadık. Böyle bir çözüm CransMontana’da masaya geldi ve Kıbrıs Rum tarafınca reddedildi. Bu, çok önemli bir sorun olduğunu gösterir. Bu konuları ne zaman görüşürüz, bilmiyorum.
Müzakerelerin yeniden başlaması halinde Guterres çerçevesinin yeni bir zemin olup olamayacağı sorulduğunda ise Nami “Rum tarafı yeni şartlar koşmaktan vazgeçmeli. Ucu açık zeminde müzakere olmayan, bir paket yaklaşımda anlaşmalıyız. Böyle bir şey olabilir mi? Ciddi kuşkularım var. Olacaksa idi bugüne kadar neden olmadı? CransMontana’da Sayın Anastasiadis için yeniden seçilmenin kapsamlı çözümden daha önemli olduğunu saptadık” ifadelerini kullandı. (HABERKIBRIS)