Biz de bu hafta sizler için bu konuyu ele aldık ve Londra’da yaşayan Türkçe konuşan toplumuna “Televizyon izlerken İngiliz kanallarını mı, yoksa Türk kanallarını mı tercih ediyorsunuz?” diye sorduk.
İNGİLTERE’YE Türkiye’den gelip yerleşen Türkçe konuşan toplumlar, dışarıda her ne kadar İngilizler gibi görünse de ya da İngilizce konuşsa da, çoğu evinde kendi ülkesinin kültürünü yaşıyor. Örneğin kendi yöresel yemeklerini pişiriyor, kendi dilini konuşuyor, hatta ve hatta kendi müziklerini dinliyor. Kültürel aktarımın sağlanması için bu tip örnekler tabii ki yadsınamaz bir önem yaşıyor. Nitekim, konu gençlere gelince nesil farklılıkları ve teknlolojiye olan hakimiyet dahilinde durum değişebiliyor.
Biz de bu hafta sizler için bu konuyu ele aldık ve Londra’da yaşayan Türkçe konuşan toplumuna “Televizyon izlerken İngiliz kanallarını mı, yoksa Türk kanallarını mı tercih ediyorsunuz?” diye sorduk. Birbirinden farklı cevaplar aldığımız bu keyifli röportajımızı beğenmeniz dileğiyle.
Özcan Gürsel
Bizim evde genelde televizyon kanalları Türkçe izlenir. Ailem Bulgaristan’dan geldiği için Bulgarca da biliyoruz. O yüzden ara sıra Bulgar kanalları da izlenebiliyor. Ancak benim tercihim genelde İngilizce müzik kanalları oluyor. Çünkü müzik dinlemeyi ve dans etmeyi çok seviyorum. Bazen işte arkadaşlar bana söylüyor, şu dizi var, bu dizi var. O zaman ancak merak edersem açıp diğer kanallara bakıyorum. Otomobillere de merakım çok. Bazen İngiliz kanallarında spor otomobillerle ilgili birbirinden güzel tanıtıcı programlar oluyor. O programlar gerçekten ilgimi çekiyor. Bazen saatlerce televizyonun başında oturup, yerimden hiç kalkmadan bu programları izlediğimi bilirim. Bugün biz gençler internette daha fazla takılıyoruz. Televizyon bizim için aslına bakarsanız biraz demode oldu. Benim İngiltere’de yalnız yaşayan birçok arkadaşım var. Çoğunun evinde inanın televizyon yok. Yani bizim yaşıtlarımız bir süre sonra televizyon dediklerinde ‘o ne?’ falan diyecekler. Çünkü internette aradığınız her şeye dilediğiniz an ulaşabiliyorsunuz.
Mehmet Ulusoy
Genelde işim icabı dünyanın birçok ülkesine seyahat ediyorum. Ancak nereye gidersem gideyim Türkiye’den kopamıyorum. İzlediğim televizyon kanalları da Türk kanalları oluyor genelde. Kendi kültürümüzü yaşatmak için önemli. Ayrıca insan daha bir keyif alıyor. Bir yarışma programı bile izleseniz daha içten, daha sıcak geliyor. Ayrıca çocuğumun da Türkçe öğrenmesini istiyorum. Ne kadar çok dil öğrenirse o kadar iyi tabi ama okulda zaten İngilizce öğrenecek. Bu yüzden en azından şimdi Türkçe biraz kulağına çalınırsa ileride de unutmaz diye düşünüyorum. Zaten yazları genelde Türkiye’ye gitmeye çalışıyoruz. Eşimle zaman zaman televizyonda izleyeceğimiz kanallar yüzünden tartışıyoruz. Ben genelde spor kanallarını izlemek istiyorum ya da belgesel. O da dizi ve magazin programlarını seviyor. Sanırım ileride çocuğumuz büyüdüğü zaman bize pek söz hakkı düşmeyecek. Şimdi bile çizgi film kanallarını değiştirdiğimizde mızmızlanıyor.
Serhat Er
Televizyon izlemeye fazla vaktim olmuyor. Akşam eve geldiğimde biraz bakıyorum. Genelde spor haberlerini izliyorum ve Fenerbahçe’li olduğum için genelde Türk kanallarını tercih ediyorum. İngilizcemi geliştirmek istediğim için bazen hafta sonları sadece İngilizce filmleri izlemek için BBC gibi kanalları izliyorum. Evde ise ben olmadığım zamanlar genelde Türk kanalları açık oluyor. Ben bazen İngiliz kanallarını açtığımda ise kızıyorlar. Bu yüzden Türk kanallarını izlemek bizim ailede böylesine bir alışkanlık olmuş artık. Aslında çok güzel programlar oluyor İngiliz kanallarında. Burada yaşadığımız için bana kalırsa İngiltere’de neler oluyor bitiyor bununla daha ilgili olmamız lazım. BBC kanallarında toplum ile ilgili yayınlanan belgeseller çok güzel oluyor. Ben ara sıra dediğim gibi hafta sonları falan mutlaka izlemeye gayret ediyorum.
Recep Doğan
Ben genelde televizyon izlemiyorum. İzlersem de sadece İngiliz kanallarını izliyorum. Türkiye’de hangi kanalı açarsanız açın ya siyaset var ya da kavga. Bunlar beni çok sıkıyor. En iyisi kendimi geliştireceğim programlar izlemek. Türk kanallarında zaten böyle bir şey yapmak mümkün bile değil. İngiliz kanallarında da şovlar veya magazin oluyor elbette ama en azından kaliteli programlar belgeselleri daha fazla bulabiliyorsunuz. Ara sıra Türkiye’ye gittiğimde saçma sapan kadın programları ve reality şovları izlediklerini görüyorum. Bu kanallar bence izleyenlerde tamamen bağımlılık yapıyor. Mesela annem, beni aradığında, çoğu zaman bana orada yaşanan olayları sanki ailemizin içinde yaşanmış bir olay gibi anlatıyor. Bu konuda çok endişeleniyorum. Bu yüzden en güzeli kitap okumak bence. Hem insanı rahatlatıyor, hem de bir şeyler öğreniyor insan.
Ayşen Uzundere
Ben evde bir tek Türk kanalları izliyorum. Zaten genellikle bütün gün yabancıların içindeyiz, metroda, orada burada onların gazete dergilerini zaten sürekli okuyoruz. Akşam bir tek eve gelip ayaklarımızı uzatıp televizyon izleme keyfimiz var. Onda da Türk kanallarında sevdiğim diziler, programlar var onları mutlaka izliyorum. Türkiye ile saat farkı olduğu için bazen Avrupa kanallarını bazen de hiç kaçırmak istemediğim bir diziyse mutlaka önceden zamanlayıp kaydediyorum. Sonra ilk işim akşam eve gelince o diziyi izlemek oluyor. Müge Anlı var mesela. Türkiye’de bütün akrabaların ağzında anlatıp duruyorlar. Yok kadının biri Medine’de bulunmuş, şu ölmüş, bu kaybolmuş. İşin açıkçası insan merak ediyor. Bende dediğim gibi bunları bazen önceden kaydediyorum ve akşamları izliyorum. Kayıtları hızlı ilerletebildiğim için reklamlarla da vakit kaybetmemiş oluyorum. Türkiye’den belki de bize miras kalan en büyük şey akşam çay demleyip, kuruyemişimizi, çekirdeğimizi alıp, televizyonun karşısına geçmek. Bu bizim için vazgeçilmez bir şey.
Nazlı Elikaba
Kız kardeşim Türkçe’yi çok az biliyor, hatta neredeyse bilmiyor diyebiliriz. O burada doğup büyüdü. Onunla hep İngilizce konuştuk biz. Biraz da en küçüğümüz olduğu için şımarttık tabi. Dolayısıyla şimdi evde genelde onun sözü geçiyor ve bize hiç Türkçe kanal açtırmıyor. Bizde ara sıra o görmeden açıp, dizi, magazin gibi programları izliyoruz. Geçenlerde, Kara Sevda diye Türkçe bir dizi izlerken ona da ısrar ettik ve o da izlemek zorunda kaldı. Dizinin başrolündeki çocuk çok yakışıklı. Ona sorduk mesela ‘nasıl, diziyi beğendin mi?’ dedik. O da bize diziyi anlamadım ama çocuk çok yakışıklıymış dedi. Evde herkes çalıştığı ve gece geç saatte eve geldiği için televizyonu erken saatte izleyemiyoruz. Geç saatte de İngiltere kanallarında genelde eğlenceli yarışma programları oluyor. Bizde onları izliyor ve keyifli vakit geçiriyoruz. Eskiden televizyonlar genelde insanların haberleri öğrenmesi için kullanılırdı. Şimdi sosyal medya sayesinde nerede ne olmuş anında öğreniyoruz. Yani televizyonların da işin açıkçası pek bir esprisi kalmadı diyebiliriz. Çok farklı bir şey olduğunda ancak insanın ilgisini çekiyor.