Suriye ordusunda uzun yıllar görev yapmış eski Tuğgeneral Akil Hashem, İngiliz Parlamentosu’nda düzenlenen Suriye konulu toplantıda, Türkiye’nin Suriye’de yaşanan katliamı durdurmak için askeri müdahalede istekli olduğunu fakat tek başına bunu gerçekleştirmeyeceğini söyledi.
Hashem, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl seçim öncesinde, Suriye’ye ilişkin rejim karşıtı sert konuştuğuna, seçim dönemindeki söylemini, seçimlerin ardından devam ettirmediğini söyleyerek sözlerine şunları ekledi: ‘Suriye sınırından geçerek Türkiye’ye sığınan mülteciler ülkede kaygı konusu oldu. Sayılarının 100 bine yükselme korkusu var.’
Amerika’da seçim hazırlıklarına yoğunlaşılması nedeniyle Suriye’de yaşanan katliamın geri plana itildiğini söyleyen Hashem, ‘müdahale hazırlıkları tekrar gündeme gelene kadar 20 – 30 bin kişi, Assad rejimi yanlıları tarafından katledilebilir.’
Suriye’de yaşanan katliamın durdurulması için uluslararası toplumun Fransa, Türkiye, Amerika ve İngiltere öncülüğünde askeri olarak müdahale etmesinin gerekliliğine dikkat çeken eski ordu personeli, Free Syrian Army (FSA) üyelerini özgürlük savaşçıları olarak tanımlayarak, ‘Basında Suriye ordusu ve FSA sanki eşit ordularmış gibi gösteriliyor. Güçleri eşit değil. FSA çok daha küçük ve içinde gerçek bir yapılanma yok. Çünkü ana ordunun yapısı her vilayette çok güçlü.’ dedi. Türkiye diğer büyük güçlerle kıyaslanamaz fakat jeopolitik açıdan çok önemli diyen Hashem ‘Ülke, Suriye ile 850 kilometre sınır paylaşıyor. Türkiye yardım etmeye hazır fakat tek başına yapmak istemiyor. Sık sık Türkiye ziyaretleri yapıyorum. Konuyu görüşüyoruz’ ifadesinde bulundu.
Homms kenti kökenli olan Hashem, Londra merkezli araştırma kuruluşu Henry Jackson Society’nin etkinliğindeki konuşmasında Suriye’de ordu, devlet, İçişleri Bakanlığı ve politik polise ait olan dört farklı istihbarahat bürosunun varlığından söz etti. Merkezi bir istihbarahat ajansının olmayışını eleştiren eski Tuğgeneral, Assad’ın ordunun haricinde kendi güvenlik ajansını oluşturduğunu, Suriye’de 150 bin kadar kişinin istihbaratta çalıştığını,tüm sendikaların, öğrenci birlikleri ve diğer kurumların kendi istihbarahat birimleri olduğunu söyledi. Hashem şöyle devam etti: ‘Müslüman Kardeşler Tunus ve Mısırdaki gibi, Suriye’de başarılı olamayacaklar. Kötü bir ünleri var fakat paraları var. Müslüman Kardeşler’in kendi özel amaçları var, halbuki bu dönemde tek amaç sistemi yıkmak olmalı. Ardından seçimlerle istenen devlet seçilir.’
İSRAİL’DEN YARDIMI KABUL EDERLER
Suriye halkının acil yardıma ihtiyacı olduğunu vurgulayan Hashem, ‘İsrail Arapların düşmanı olarak gösterilse de, İsrail duruma müdahale etmek isterse halk hayır demez.
