Evlerden sorumlu belediye meclis üyesi Ahmet Öykener Londra Gazete üzerinden topluma önemli mesaj
Enfield Belediye meclis üyesi Ahmet Öykener
13 senede Enfield konutları çok değişti
Londra’nın kuzeyindeki Enfield bölgesi, son 30 senede belediye evlerinin tam yarısını satmak zorunda kaldı ve bunların yerini alacak evlerin inşaatını yetiştiremiyor.
Bu mesaj, belediyenin evlerden sorumlu kabine üyesi ve Britanya’nın en üst rütbeli Kıbrıslı Türklerinden Ahmet Öykener’e ait.
Londra Gazete’ye ülkedeki konut politikasının durumu hakkında demeç veren Öykener, Türkçe konuşan toplumların kendi ülkelerinden belli bir standartta yaşamaya alıştığını, fakat Britanya’nın ciddi bir konut sorunuyla karşı karşıya kaldığını ve belediye evi isteyen ya da oturdukları evden daha büyük bir yere geçmek isteyenlerin gerçekçi olmaları gerektiğini söyledi.
Britanya’daki en fazla Türkçe konuşan insana sahip olan Enfield’da toplumun önemli bir bölümü sosyal ve belediye evlerinde yaşıyor.
Karşılaşılan sorun ile ilgili Öykener şöyle konuştu: “Zaman çok değişti. Elimizdeki konutların yüzde 50’sini kaybettik. İnşa etme hızımız başvuran her insanı tatmin edecek düzeyde değil. Ev arayanlara yalnızca elimizde olanı önerebiliyoruz.
“Bu sadece Türkler değil, Enfield’da yaşayan Rum, Asyalı ve Afrikalı dahil bütün toplumlar için geçerli. Her topluma sahip çıkmamız gerekiyor.”
GELENEKSEL BEKLEME LİSTESİ YOK
Öykener, toplumda yaygın olan bilince karşı Enfield Belediyesi’nin boşalan evlere girecek kişileri uzun bir bekleme listesinde (waiting list) seçmediğini söyledi.
Belediye, evlerin tahsisinde durumları aciliyet taşıyan ailelere öncelik tanıyor.
Bazı durumlarda ailelere ev çabuk verilirken, insanlar bazen yıllarca bekleyebiliyor.
Belediye, son dönemde listesinde bekleyen düşük öncelikli insanlara “durumunuz acil değil, ev alma şansınız çok az” mesajı vermeye başlayınca ev bekleyenlerin listesi 7 bin kişiden aşağıya çekildi.
Londra Gazete’nin yayına girdiği Çarşamba akşamı Enfield’da halen 2 bin 569 kişi ya da aile ev bekliyordu. Belediyenin kiraya verebildiği ev sayısı ise oldukça düşük: geçtiğimiz sene, sadece 691 ev kiralandı.
FAKİR İNSANLAR LONDRA DIŞINA ATILIYOR
Ve Londra’nın diğer bölgelerinden gelen aileler, Enfield’daki talebin daha da artmasına neden oluyor.
Öykener şu ifadeleri kullandı: “Eğer fakirseniz, Londra’nın içinde oturmanız imkânsız. Bu sadece devlet yardımları alanlar için geçerli değil; düşük maaşlı işlerde çalışanlar merkezden dışarıya çıkmaya mecbur kalıyor. Enfield gittikleri yerlerden bir tanesi.”
Enfield’ın konut problemine yük katan bir başka sorun, belediyenin Right to Buy (Satın Alma Hakkı) programı çerçevesinde belediye evlerinde uzun süreli oturan kişilerin dilemeleri halinde evleri 100 bin sterline varan indirimlerle satma zorunluğu.
Bu indirim, her sene 200’e yakın belediye evini satan Enfield’ın 23 milyon sterlin kayıp yapmasına neden oluyor.
İNŞAATLAR YAPILIYOR, AMA UZUN VADEDE
Belediye, son senelerin en büyük inşaat projesini başlattı. Hedefte 10 bin yeni ev var, ama bunların tamamlanmasına daha birkaç sene var.
Ahmet Öykener, Türkçe konuşan toplumlardan birçok kişinin belediye evi istediğini ya da oturdukları yerden daha büyük bir eve geçmek istediğinin farkında.
“Toplumumuzun gerçekçi olması lazım. Zamanlar çok değişti. Hakkı olan ve yeterli puana sahip olanlar, gerçekçi teklif verirlerse ev sahibi olma ya da yeni bir eve geçme sansına sahipler.
“Ama gerçekçi teklif vermeyenler, hayal kırıklığına uğrama riskiyle karşı karşıyadır.”
