Birleşik Krallık’ın hemen her bölgesine göç ederek hayatlarını sürdüren halkımızın çoğunun en başta gelen sorunu iş hayatı ve çalışma saatlerinin uzunluğu. Londra Gazete olarak Kuzey ve Güney Londra’da Türkçe konuşan toplumların yoğun yaşadığı bölgelerde gerçekleştirdiğimi sokak röportajımızın bu haftaki konusu iş hayatı ve çalışma saatleri oldu. Gazetemize konuşan toplum üyelerimiz dışardan bakıldığında Londra’da yaşamanın muhteşem göründüğünü fakat işin iç yüzünün pek de öyle olmadığını dile getirdiler.
Sabri Nice
1960 yılından beri İngiltere’de yaşıyorum. Eğer İngiltere’de iyi bir eğitim ve tahsiliniz varsa iş bulma konusunda her zaman avantajlı ve birçok kişiye göre çok daha fazla şanslı olabilirsiniz. İngiltere’de çalışmak ve iş yapmak istediğiniz zaman her dükkanda mutlaka bir iş bulabilirsiniz. Yapmanız gereken sadece tembelliği bırakıp, hayatınızı ettirebileceğiniz bir iş bulmak. Böylece gerek kendinize faydanız olacaktır gerek de çevrenizdeki insanlara. Tabii ki İngiltere’de çalışmanın kolaylıkları olduğu kadar zorlukları da var. Bunların başındaysa uzun çalışma saatleri geliyor. Bunun en büyük sebebiyse işverenlerin maliyetleri düşürmeye çalışması.
İbrahim Çil
Yaklaşık 24 yıldır İngiltere’de yaşıyorum. Buraya ilk ayak bastığım andan itibaren iş hayatının içinde buldum kendimi. Özellikle ilk geldiğim yıllarda kendime ve aileme bakmak zorunda olduğum için uzun saatler ve zor işlerde çalıştığımı hatırlıyorum. Bunun getirdiği en büyük sıkıntıysa sosyal hayatımızın tamamen bitme noktasına gelmiş olmasıydı. Günümüzdeyse insanlar eskiye nazaran daha uzun saatler çalışıyor ve sosyalleşme anlamında herhangi bir etkinlik gerçekleştiremiyor. Londra’da çalışmanın en güzel yanı, bir çalışan olarak patronunuzun yemek yediği yerde sizin de yemek yiyebilmeniz. Maddi gücü yüksek olan kişilerle aynı standartlara sahip olabilirsiniz. Bu durumun Türkiye’de aynı olduğunu düşünmüyorum.
Hasan Akkılıç
Londra’daki hayatımdan hiç memnun değilim. İnsanların neden burada yaşadıkları için memnun olmaları gerektiğini bir türlü anlamıyorum. İngiltere’de olmanın kötü yönleri iyi yönlerinden çok daha fazla. Londra’da hayat şartları oldukça zor. Günde en az 12 saatimizi çalışarak harcıyoruz. Elimizde olan tek izinli günümüzde de evrak işlerimizle ilgileniyoruz. Yaşadığımız herhangi bir sosyal hayat veya eğlenebileceğimiz özel bir zaman bulunmuyor. Kendi yaşam tarzımı bir robottan farksız görüyorum. Her zaman duyduğumuz bir söz var, “İleriki yıllarda robotlar bütün iş kollarına hakim olacak.” diye, ben zaten kendimin robot olduğumu düşünüyorum. Bizler Londra’ya tamamen çalışmak ve burada güzel bir düzen kurmak için geldik. Bunun dezavantajı olarak da sosyal hayatımızı her geçen gün daha da bitiriyoruz. Türkiye’den buraya gelen kişilerin yüzde 90’ı mutlu değil. Londra’da olmanın iyi yanıysa en azından çalıştığımız saatlerin karşılığını alabiliyoruz. Türkiye’de ne yazık ki geçim sıkıntısı yaşayacağımızı düşündüğümüz için buralarda yaşamayı göze alıyoruz.
Cengiz Atacan
İngiltere’ye ilk geldiğim yıllarda marketlerde çalışarak hayatımı sürdürmeye çalışıyordum. Yaklaşık 12 yıl önce. Küçük marketlerde çalışarak para biriktirip bir düzen kurmaya çalıştım. Marketlerde çalıştıktan sonra fırınlarda çalışıp para kazanmaya başladım. Bizler tabii ki buraya gelmek istemezdik. Maddi anlamda kaygılarımız olduğu için İngiltere’ye geldik. Rahat bir hayat kurmak için tanıdıklarımızı, sevdiklerimizi arkamızda bırakmak zorunda kaldık. İngiltere’de çalışmanın tek kötü yanı çalışma saatlerinin uzun olması. İyi yönleriyse oldukça fazla. Demokrasinden kazandığınız paraya kadar buradaki haklarınıza kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Bu yüzden İngiltere’de çalışmanın kötü yanı uzun iş saatleriyken iyi yönüyse oldukça değerli olan demokrasi olabilir.
Duran Kanlıkılıç
Buradaki zorlu yaşam serüvenime 1998 yılında Londra’ya gelerek başladım. Burada bizleri en çok zorlayan şey hayat şartları oluyor. Çünkü çalışma saatleri ve harcadığımız enerji oldukça fazla olunca sorunlarımız da artıyor. Buraya gelip çalışma hayatına başlayan insanların en büyük sıkıntıları ev kiraları ve çalıştığı işe göre değişkenlik gösteren çalışma saatleri olabiliyor. Bizler buraya gelip sonradan İngiliz vatandaşı olan kişileriz. Birçok kanunu ve yapılan değişiklikleri görebiliyoruz. İngiltere’nin bize kazandırdığı en önemli şeyler arasında çocuklarımızın İngilizceyi çok iyi konuşuyor olmaları ve buradaki hayatı bizlerden daha iyi biliyor olmaları diyebiliriz.
Hüseyin Tintaş
1989 yılından beri İngiltere’de hayatımı sürdürmeye çalışıyorum. İlk geldiğim yıllarda bir fırında çalışarak hayatımı südrüyordum. 8 yıl bir fırında çalıştıktan sonra daha farklı işler yaparak ev kiramı, yol paramı ve günlük ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalıştım. Buraya ilk geliş amacım birçok insan gibi belli bir süre kalıp, para biriktirip ardından Türkiye’ye geri dönmekti. Fakat gördüğünüz üzere 27 yıl geçti üstünden ve biz hala burada yaşamaya devam ediyoruz. Yaşadığımız en büyük sıkıntıysa buranın kanunları bilmememiz. Haklarımızın neler olduğunu bilmiyoruz ve ne yazık ki eksik bir bilgi karmaşası içinde yaşamaya çalışıyoruz. Ben hala Türkiye’ye geri dönüp orada tekrar yeni bir hayata başlamayı hedefliyorum. Bir işveren olarak çalışan arkadaşlarımızla hiçbir zaman sıkıntı yaşamıyoruz. Çünkü onlar da bizler gibi buralara çalışmak için gelip burada bir hayat kurmak için mücadele veren insanlar. Bu yüzden onların yaşadığı sıkıntıları bizler çok iyi biliyoruz ve elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Emir Ferhatoğlu
İngiltere’de çalışmanın çok zorlu bir süreç olduğunu düşünmüyorum. Eğer çalışmak için çaba gösterirseniz ve çabalarınızı da güzel işler yaparak süslendirdiğiniz takdirde emeğinizin ve harcamış olduğunuz zamanın karşılığını bir şekilde alabiliyorsunuz. İngiltere’de çalışmak istediğiniz takdirde her zaman iş bulabilir ve düzenli bir şekilde çalışabilirsiniz. Özellikle iş aradığınızda veya bir şekilde iş yapmak için uğraştığınız zaman kimse size gelip de “Neden bu işi yapıyorsun?” veya “Neden çalışıyorsun diye?” sormuyor. Bu ülkenin en güzel yanlarından birisinin kesinlikle demokrasinin en güzel şekilde işliyor olması. Bunun en güzel kazanımlarımızdan birisi olduğunu vurgulayabilirim.
