kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,3652
EURO
34,9611
STERLIN
40,9450
BITCOIN
$70.447
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Hafif yağmur
14°C
LONDRA
14°C
Hafif yağmur
Cumartesi Kapalı
13°C
Pazar Orta şiddetli yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
9°C
Pazartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
11°C
Salı hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
15°C

Ortadoğu’da mezhep kavgaları

16.12.2015
0
A+
A-

Ortadoğu’da halen devam etmekte olan kaos ve çatışmaların önemli bir boyutunu da mezhep kavgaları oluşturur. Bu boyutu inceleyip anlamadan bölgedeki gelişmeleri anlamak mümkün değil.

Ortadoğu’da halen devam etmekte olan kaos ve çatışmaların önemli bir boyutunu da mezhep kavgaları oluşturur. Bu boyutu inceleyip anlamadan bölgedeki gelişmeleri anlamak mümkün değil. Sünnilerle Şiiler arasındaki anlaşmazlıkların ve çatışmaların tarihi 14 yüzyıl öncesine kadar uzanır. Günümüzde bu ilişkilerde yaşanan kriz Ortadoğu’nun bir çok ülkesini etkiliyor. Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen esas kavga alanları. Suudi Arabistan öncülüğünde ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 34 ülkenin katılımı ile kurulan “Teröre karşı İslam İttifakı” bu alandaki en yeni gelişme. Adı ne olursa olsun bunun bir Sünni ittifakı olduğu tartışma götürmez. Murat Yetkin, Türkiye’nin bu ittifak içinde yer almasını sorguladığı dünkü yazısında “ Sünni cepheye katılmak kötü sonuçlar doğurabilir” başlığını kullandı. Kısacası ABD ve İngiltere’nin de kutsadığı, Suudi Arabistan öncülüğünde bir Sünni cephe oluştu. İçinde Türkiye’nin yanısıra Malezya, Nijerya, Mali gibi ülkeler var. Listede Pakistan da var ama bu ülkenin yetkilileri ittifaktan haberdar olmadıklarını açıklamışlar. Doğal olarak İran ve Irak ittifak içinde yok.

Detayları henüz tam olarak ortaya çıkmamış “Teröre karşı İslam İttifakı” konusunu ele almadan önce 9 Aralık’ta The Guardian gazetesinde okuduğum “Maryland’ın Makyaveli” (The Machiavelli of Maryland) başlıklı yazıya kısaca değinmek istiyorum. Thomas Meane’nin kaleme aldığı yazıda stratejist Edward Luttwak tanıtılıyor. Luttwak çok ilginç bir şahsiyet. Kitapları var. Dünyanın çeşitli bölgelerinden hükümet ve kuruluşlara danışmanlık yaparak yüklü miktarda para kazanıyor. İsmi önemli strateji uzmanları arasında anılıyor. Bu yazıda bizi ilgilendiren Luttwak’ın Sünni-Şii ilişkileri konusunda söyledikleridir. “You know, I never gave George W Bush enough credit for what he’s done in the Middle East,” “I failed to appreciate at the time that he was a strategic genius far beyond Bismarck. He ignited a religious war between Shi’ites and Sunnis that will occupy the region for the next 1,000 years. It was a pure stroke of brilliance!” Luttwak’a göre George W. Bush, Bismarck’ın çok ötesinde bir strateji dehası. Çünkü Şiilerle Sünniler arasında dini savaş başlattı. Bu savaş Ortadoğu’yu önümüzdeki bin yıl boyunca meşgul edecek.

Luttwak’ın özetle söylediği şu: “Sünnilerle Şiilerin bin yıl sürecek bir dini savaş içine sürüklenmesi Batı için iyidir. Bush çok iyi bir iş yapmıştır. Varsın bir birlerini yesinler. Başımıza bela olmazlar.” Bu doğru bir analiz mi? Ortadoğu’da son tur Sünni-Şii kavgası ABD’nin Irak’ı işgalinden önce başlamıştı. 1979 İran Devrimi, Sünni Saddam Hüseyin’in devrimin hemen sonrasında İran’a karşı başlattığı ve 8 yıl süren korkunç savaş, bu savaşta diğer bazı Sünni ülkelerin Saddam Hüseyin’e destek vermesi kavganın köklerini oluşturur. Bush’un Irak’ı işgali ve bunun sonucunda Şii çoğunluğun ülkenin yönetimini ele geçirmesi, böylece Irak’ın İran’a çok yaklaşması Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerini alarma geçirdi. “Arap Baharı” ile bu rekabet yoğunlaştı. Bu rekabet Irak, Suriye, Lübnan, Yemen’de çok yoğun olarak devam ediyor.

Peki, bu durum Batı’nın çıkarına mı? Ortadoğu’daki kavgalar Ortadoğu ile sınırlı kalmaz. Paris sokaklarına uzanır. Mülteci dalgaları AB’yi krize sürükler. Dolayısıyla Luttwak’ın temel tespiti yanlış. Ama Batı’da var olan bir algıyı sergilemesi açısından önemli. Müslümanlar enerjilerini, paralarını, insan güçlerini mezhep kavgalarında harcadıkları sürece ciddi bir alternatif oluşturamayacaklar. Bu doğru. Belki bu Batı’yı memnun ediyor.

Gelelim Suudi Arabistan öncülüğündeki ittifaka. Öncelikle Suudi Arabistan’ın terörizmle mücadeleye “önderlik” yapması, BM İnsan Hakları Paneli’ne bir Suudi Arabistanlının başkanlık yapmasına benziyor. Şiddete başvuran siyasal İslamcılığın doğup gelişmesinde Suudi Arabistan’ın etkileri, rolü çok tartışmalıdır. Bu ülkenin İran’la devam eden rekabetini sadece mezhep faktörü ile açıklamak yeterli olmaz. Petrol zengini iki komşu ülke arasında çıkar rekabeti, bölgesel hegemonya rekabeti var. Ama, konunun mezhep yönü küçümsenmemeli. Bölgesel hegemonya rekabeti ile mezhep rekabeti içi içe geçmiş durumda. Kurulan “İslam İttifakı” konusunda detayları öğrendikçe daha iyi analizler yapabileceğiz. Örneği, bu ittifakın askeri boyutu olacak mı? Türkiye’nin Suudi Arabistan öncülüğündeki bir ittifak içinde yer alması doğru mu? Bu ayrı bir tartışma konusu.

Şu hiç tartışma götürmez. Mezhep kavgaları, mezhep temelinde kutuplaşma bölge ülkelerinin ve Müslümanların yararına değildir. İşin püf noktası budur.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.