kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,3154
EURO
35,1147
STERLIN
40,9576
BITCOIN
$71.138
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Orta şiddetli yağmur
13°C
LONDRA
13°C
Orta şiddetli yağmur
Cuma Hafif yağmur
14°C
Cumartesi Kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C
Pazar Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Pazartesi orta şiddetli yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
8°C

Müslümanlar ne yapmalı?

09.01.2015
0
A+
A-

The Guardian gazetesinin analizi Paris terör saldırıları karşısında Batı’nın ne yapması gerektiği ile ilgili. Peki, Müslümanların ne yapması gerekir? Bu tür saldırıların İslam’la alakalı olmadını söylemek yeterli mi?

The Guardian gazetesinin analizi Paris terör saldırıları karşısında Batı’nın ne yapması gerektiği ile ilgili. Peki, Müslümanların ne yapması gerekir? Bu tür saldırıların İslam’la alakalı olmadığını söylemek yeterli mi? Belli ki yeterli değil. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez “Bu saldırı İslam’ın ve bu yüce dine mensup Müslümanların kendisine doğrudan yapılmış bir saldırıdır” dedi. Bu doğrudur. Görmez’in “Aslında bu saldırı bir dine inansın ya da inanmasın, inanıyorsa dini ne olursa olsun, dünyanın barışa değer veren bütün insanlarına karşı yapılmış bir saldırıdır” , “Ne Irak’ta, ne Suriye’de, ne de şimdi Fransa’da, çatışmayı körüklemekten, sivil insanları katletmekten ve insanların yüreğine korku salmaktan medet umanların başarı elde etmeleri mümkün değildir”  sözleri de çok doğrudur. Bu söylenenlere gönülden katılıyorum. Bunların dile getirilmiş olması çok önemli. Bunlara ek olarak giderek artan Radikal İslamcı terör eylemlerinin, kafa kesmelerin, bombalamaların, katliamların oluşturduğu bir durum var. Bu olguyu iyi incelemek ve iğneyi başkalarına batırırken çuvaldızı kendimize batırmamız gerekir. Batı’nın yaptığı hataları, İslamofobiyi konuşalım ama kendi evimize de bakalım.

İslam ülkelerinin tümünü aynı kefeye koyamayız. Dünyadaki Müslümanların tümünü de aynı kefeye koyamayız. Esas sorunların Ortadoğu’dan kaynaklandığını görüyoruz. Ama, sonuçta İslam adına korkunç şeyler yapan gruplar var. Bu grupların kurbanlarının ezici çoğunluğu yine Müslümanlardır. Ne yazık ki bazı gençler bu grupların etkisi altına giriyor ve suç işlemeye başlıyor. Hoşgörüsüzlük tırmandırılıyor. Genelde İslam ülkelerinin, özelde de Arap ülkelerinin bir çok sorunları var. Bunun nedenleri çok ve burada incelememiz mümkün değil. Sonuçta demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin, hukuk devletinin kök salamadığı ülkeler Arap ülkeleridir. İslam ülkeleri içerisinde bu konularda en ileride olan Türkiye’nin eksikliklerini iyi biliyoruz. Düşüncelerine önem verdiğim Mustafa Akyol’un şu twiti çok şey anlatıyor: “Din adına terör bizde çok az görülen bir problem, ama hoşgörüsü en düşük İslam ülkelerinden biriyiz”. İslam ülkelerinin genelde ekonomik açıdan da gelişmiş ülkelerin çok gerisinde olduğunu biliyoruz. Teknolojide, bilimde, eğitimde çağı yakalamada yapalıcak çok şey olduğunu biliyoruz. İslam dünyasının Batı karşısında geri kalmasının sorunları yeni değil. Bu konular 19. yüzyıldan beri tartışılıyor. “Nasıl modernleşeceğiz?” sorusuna yanıt aranıyor. Ama, sonuçta vardığımız nokta iç açıcı değil ve tehlikeli.

Konu çok geniş. Bu tartışmalara devam etmemiz gerekiyor. Paris saldırısı nedeniyle Türkiye televizyonlarındaki tartışmaları izliyoruz. Hemen bir kutuplaşma ve karşılıklı suçlama havasına girildiğini üzüntüyle görüyoruz. Bu sorunlar ortak sorunlardır. Dindar olan kesimleri de, laik kesimleri de ilgilendirir. Ortak akıl üretmek için çaba harcama ihtiyacı var.

Müslümanların ne yapması gerektiği konusunda okuduğum en ilginç yazılardan biri Ruşen Çakır’ın HaberTürk gazetesindeki “Bu barbarlığın altından nasıl kalkacağız?” başlıklı yazısıdır. Ruşen Çakır, bu konuda geçmişte yazdığı iki yazıdan alıntı yapıyor. Önemli bulduğum için aktarıyorum. 11 Eylül saldırılarından sonra şunu yazmış: “Henüz vakit geçmeden İslam dünyası; dindarı, dinsizi, sağcısı, solcusu, Arap’ı, Türk’ü, Acem’iyle kendi gerçeğiyle yüzleşmek ve kendisiyle hesaplaşmak durumundadır. Bu kaçınılmaz ve daha fazla ertelenemez bir zorunluluk. Hiç kuşkusuz bunu ABD ya da Batı istiyor diye yapacak durumda değiliz. Kaldı ki, biz bu özeleştiride ne kadar başarılı olursak, Batı da kendi içindeki şeytanla o denli yüzleşmek zorunda kalacaktır.”

Birikim dergisinde ise şunu yazmış: “Hiçbir işe yaramayan ‘İslam’da terör yoktur’, ‘Müslüman olan bunu yapmaz’ sözleri yerine, İslam ülkelerini demokratikleştirme, buralarda sivil toplumu güçlendirme, insan hak ve özgürlüklerini egemen kılma, hukuk devletini tesis etmeye çalışmak gerekiyor. Ama işimiz çok ama çok zor, hatta galiba imkânsız. Çünkü hiçbirimiz kendi içimizdeki şeytanla yüzleşmeye razı ve hazır değiliz. Ve her birimiz bıkıp usanmadan, karşımızdakini kendi muhasebesini yapmaya çağırıyoruz. Bu gidişle hep birlikte bu enkazın altında kalacağız.”

Gelinen noktada enkazın altında kalmamak için Çakır’ın yazdıklarına kulak asmamız gerek. Paris saldırısı sonrasında Batı’nın yapacakları var. Müslümanların yapacakları var. Bir de Batı ile Müslümanların diyalog içinde bu sorunlara çözüm arama ihtiyacı var.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.