kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,3134
EURO
35,1082
STERLIN
41,0318
BITCOIN
$71.048
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Orta şiddetli yağmur
13°C
LONDRA
13°C
Orta şiddetli yağmur
Cuma Hafif yağmur
14°C
Cumartesi Kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C
Pazar Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Pazartesi orta şiddetli yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
8°C

Arap dünyasında siyasal İslam

30.08.2014
0
A+
A-

Cuma akşamı Işık Kitabevi’nin yıllık fuarı çerçevesinde Ortadoğu’daki gelişmeleri irdeledik. Aralık 2010’da patlak veren Arap ayaklanmaları bağlamındaki gelişmeleri ele alırken siyasal İslam’a değinmemek mümkün değil.

Cuma akşamı Işık Kitabevi’nin yıllık fuarı çerçevesinde Ortadoğu’daki gelişmeleri irdeledik. Aralık 2010’da patlak veren Arap ayaklanmaları bağlamındaki gelişmeleri ele alırken siyasal İslam’a değinmemek mümkün değil. Sosyal olaylarda fikirler çok önemlidir ve Ortadoğu’da önemli fikir akımlarından ve siyasal örgütlenmelerden biri siyasal İslam’dır. Bu fikir akımının homojen olmadığını, çeşitli kolları olduğunu biliyoruz. Bu yazıda radikal veya Selefi gruplar ele alınmıyor. Müslüman Kardeşler çizgisini ana akım olarak ele alırsak, ayaklanmalardan 4 yıl sonra bu çizginin durumuna ve geleceğine kısaca bakılıyor. Ana akım siyasal İslam’ın Ortadoğu’da varlığını ve etkisini sürdüreceğini düşünüyorum. Ama, gücü ve kitleleri etkileme olanağı her ülkenin koşullarına, kendilerinin izleyeceği politikalara, iç ve dış rakiplerinin ne yapacağına bağlı olacak.

Arap ayaklanmaları çerçevesinde meydana gelen rejim değişiklikleri Tunus, Mısır, Fas, Libya gibi ülkelerde İslamcı partileri ön plana çıkarmıştı. Diktatörlük rejimlerinin yıkılması, serbest seçimlerin yapılması, bu partileri iktidara taşıdı. Arap ayaklanmaları öncesinde İslamcı partiler büyük oranda yasaklanmıştı veya sıkı devlet gözetimi altındaydı. Yıllarca bu partilerin liderleri ve üyeleri hapsediliyor, işkenceye uğruyor, öldürülüyor veya yurtdışına göçe zorlanıyordu. “Arap Baharı” bu durumu değiştirdi. Tunus, Mısır ve Fas’ta bu partiler iktidara geldi. İktidar deneyimleri genellikle kısa süreli oldu. Hem ülke içinde, hem de bölgede güçlü muhalefetle karşılaştılar. Mısır’da Müslüman Kardeşler bir yıl iktidarda kalabildi.

Her ülkede İslamcı partilerin pratiği, deneyimi farklı oldu. Dünyada en fazla ilgi uyandıran, yakından izlenen Mısır’daki deneyim oldu. Tunus’ta, seçimleri kazanan El Nahda’nın daha esnek politikalar izlemesi ve sonuçta muhalefetle uzlaşmayı kabul etmesi ilgi topladı. Fas’ta İslamcılar seçimlerde önemli başarılar elde ettiler ve 2012 yılının Ocak ayında İslamcı ağırlıklı bir hükümet kuruldu. Hamas’ın seçim başarısını da hesaba katarsak İslamcıların çeşitli ülkelerde seçim kazanması önemli bir olaydı. Arap dünyasında ilk kez, serbest seçimlerle, İslamcı partiler iktidara geliyordu. (1991’de Cezayir’de İslamcıların seçimleri kazanması korkunç bir iç savaşla sonuçlanmıştı.) Mısır’daki askeri darbe hiç kuşkusuz Arap dünyasında siyasal İslam’ın kaderi açısından önemli bir olaydı. Mısır bağlamında Müslüman Kardeşler ağır bir darbe almış olsa da ana akım İslamcılar Ortadoğu’da etkili olmaya devam edecekler. Ayrıca, siyasal süreçleri etkilemek için illa da iktidarda olmaları gerekmiyor.

Mısır, Tunus, Fas gibi ülkelerde İslamcı partiler iktidara geldiği zaman bu ülkelerin önünde büyük sosyo-ekonomik sorunlar vardı. İlk kez iktidara gelen bu partiler deneyimsizdi. Mısır’da Müslüman Kardeşler, Mübarek rejimine karşı mücadele ve Tahrir Meydanı’ndaki gösteriler sürecinde diğer siyasi güçlerle işbirliğine, uzlaşı arayışına daha açıktı. Temkinliydi. Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacaklarını söyleyerek korkuları gidermeye çalışıyorlardı. İktidara geldikten sonra bu tavır değişti. “Dediğim dedik” yaklaşımı ön plana çıktı. Bir dizi hata yapıldı. Sonuç malum.

Şadi Hamid, Oxford Üniversitesi Yayınları’nda bu yıl çıkan “Temptation of Power” (Gücün Cezbediciliği) başlıklı kitabında Mısır’da Müslüman Kardeşlerin deneyimini inceliyor. Hamid, kitabının başında 2010 yılının Mayıs ayında Muhammed Mursi ile yaptığı bir söyleşiyi aktarır. Kısa süre sonra Mısır’ın demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş ilk Cumhurbaşkanı olacak olan Mursi, Hamid’e “ Biz iktidar peşinde değiliz çünkü bu hazırlık gerektirir ve toplum hazır değildir” demiş. Mursi, bu sözlerle sergilediği ihtiyatlı tavrı iktidara gelince sürdürmedi. Otoriter rejimlere karşı mücadele verirken demokrasi ve özgürlükler konusunda doğru şeyler söyleyen İslamcılar iktidara gelince niçin tavır değiştirdiler? Konu ile ilgilenenlere Şadi Hamid’in kitabını tavsiye ederim. Biliyoruz ki Tunus’un deneyimi Mısır’dan farklı oldu.

“Arap Baharı” diye isimledirilen halk ayaklanmaları sonrasında Arap ülkeleri bir geçiş dönemi yaşıyor. İktidara gelen İslamcı partiler ülke yönetmeye pek hazır değillerdi. Bu bağlamda Türkiye’deki AK Parti iktidarı deneyimini herhalde yakından inceleyecekler. Ortadoğu’da fikir yelpazesi içinde İslamcılar yer almaya devam edecek. Yaşadıkları iktidar deneyimlerini iyi inceleyerek kendilerine daha pragmatik stratejiler oluşturabilirler.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.