CTP’de aktif siyasete dönüş yapan Mehmet Ali Talat, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu sert sözlerle eleştirdi. Cumhurbaşkanı Eroğlu ise Talat’ın açıklamaları ile Rumlara hizmet ettiğini öne sürdü.
Geçmişte liderliğini yaptığı CTP’de aktif çalışma yapacağını açıklayan Talat, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na da müzakere sürecine yönelik sert eleştirilerde bulundu. Eroğlu’nun çözümle hiçbir ilgisi olmadığını ileri süren Talat, Kıbrıslı Türklerin bu duruma dur demesi gerektiğini savundu.
CTP’de aktif politika çalışmasının ne partinin başına geçme ne de milletvekili olma planı ile ilgili olduğunu kaydeden eski Cumhurbaşkanı, partisinde birliğin sağlanması gerektiğini ve bunun için elinden gelen katkıyı yapacağını vurguladı. Katıldığı bir TV programında görüşlerini açıklayan Mehmet Ali Talat, CTP’nin kendisi için Cumhurbaşkanlığı’ndan daha önemli olduğunu söyleyerek, parti içindeki sıkıntıların aşılmasına katkı sağlamak için partide yeniden aktif rol üstleneceğini belirtti. Genel başkan olup olmayacağının zamanla belli olacağını kaydeden Talat, CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Sibel Siber’i de desteklediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun müzakereci Kudret Özersay’I, kendisine rakip oldu diye dışladığını savunan Talat, “Bu halk Sayın Eroğlu’nu değiştirecek. Eroğlu bu memleket hayrına iş yapmaz” diyerek sert ifadeler kullandı.
‘TALAT YANLIŞ YAPIYOR’
Öte yandan Mehmet Ali Talat’ın açıklamalarını değerlendiren Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Talat’ın çıkışlarıyla Rumlara hizmet ettiğini öne sürdü.
“Kıbrıs konusunda hassas bir dönemden geçiyoruz. Talat, tıpkı Rum siyasi liderleri gibi beni Kıbrıs’ta bir antlaşma istememekle suçlayarak halkımızın aleyhine sonuçlar doğurabilecek büyük bir hata yapıyor, adeta Anastasiades’e yardım ediyor” diyen Eroğlu, müzakerelerde uzlaşmaz olan tarafın Rumlar olduğunu vurguladı.
Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Talat CTP Genel Başkanlığı için propagandaya başlarken benim adımı kullanmayı maharet saymışsa bu onun bileceği iş ama Kıbrıs konusunda beni anlaşma istememekle suçlaması Rum’un işine yarayan bir yalandır. Doğru olan bir şey varsa benim Kıbrıs Türk Halkı’nı bugünden daha kötüye götürecek bir antlaşmaya asla evet demeyeceğimdir. Bir antlaşma olacaksa bu antlaşma Rum tarafının keyfine ve çıkarlarına uygun değil bizim de hakkımızı, hukukumuzu koruyan bir antlaşma olacaktır.”
