Birçok tecavüz mağduru kadının cinsel saldırı şikayetiyle polise gitme konusunda rahat hissetmediği, mahkumiyetle sonuçlanan tecavüz davalarının sayısının çok düşük olduğu İngiltere’de polis ve savcılara tecavüz mağdurlarına ait bu kadar çok veri toplamaya son verilmesi çağrısı yapıldı.
Hükümet bu çağrılara bireylere ait dijital verilerin hangi koşullarda istenebileceğine dair kuralları geçen yıl sıkılaştırdığını söyleyerek yanıt veriyor.
İngiltere’de cinsel saldırı şikayetinde bulunanlara polis tarafından sıklıkla telefonlarını teslim etmeleri baskısı yapılıyor ve etmezlerse dosyalarının işleme konmayacağı söylenebiliyor.
Devlet kurumlarının şeffaflığını ve bireysel verilerin korunmasını denetlemekle görevli Enformasyon Komisyonu’nun Başkanı John Edwards, bu konuda hazırladıkları raporu açıkladı ve birçok tecavüz mağdurunun polise gittiğinde “şüpheli” gibi muamele gördüğünü söyledi.
Edward’ın liderliğinde hazırlanan ve bu hafta açıklanan raporda, mağdurlara sağlık kayıtları, sosyal güvenlik dosyaları, bazen okul kayıtlarının dahi sorulabildiği ve cep telefonlarının istendiği kaydedilerek bu durum “dijital çıplak arama” diye adlandırıldı.
John Edwards, hayatlarını alt üst eden bu tür bir saldırıdan sonra mahremiyetleri ihlâl edilen mağdurların şikayetlerini geri çekmesine, mahkemeye gitmekten vazgeçmesine şaşırmamak gerektiğini söyledi.
Edward bunun sonucu olarak da ülkede ciddi cinsel saldırılarla ilgili dosyaların çok azının mahkemeye gittiğine ve mahkumiyetle sonuçlanan dava sayısının da çok düşük olduğuna dikkat çekti. Tecavüz davalarında mahkumiyet oranının bu kadar düşük olmasının hükümet açısından “derin bir utanç” olması gerektiğini söyledi.
Sarah Jenkin, tecavüze uğradığını polise bildirdiğine pişman olan bir kadın.
BBC’ye kimliğini gizlemeden konuşan Jenkin “Soruşturmaya uğrayan benmişim gibi hissettim,” diye konuştu.
Polisin bütün sağlık ve sosyal kayıtlarına ve cep telefonuna erişim için onayını istediğini anlattı, şikayetin bir yere varabilmesi için “çırılçıplak kalmanız gerekiyor” dedi.
Tecavüz şikayeti mahkemeye kadar gidemeyen Jenkin, sürecin kendisini “çok yaraladığını ve incittiğini” söyledi.
“Geriye dönüp baktığımda bunun ne kadar haklarımı ihlal eden bir şey olduğunu görüyorum. Sanki soruşturulan, yargılanan bendim,” dedi ve şöyle sürdürdü:
“Neler olabileceğini bilmiyordum ve kısa süre içinde anlaşıldı ki kendim hakkında çok fazla bilgi vermem isteniyordu. Bunu anlamlandıramadım.”
O günlerde bundan çok etkilendiğini söyleyen Jenkin, konuyu gündeme getirebilmek için artık kimliğini de gizlemeden soruyor:
“Benim sosyal güvenlik sicilimin, tecavüz şikayetiyle polise başvurmuş olmamla ne alakası olabilir?”
“Bir hırsızlık şikayetinde bulunsaydım, benden büyük ihtimalle bu kadar çok veri istenmeyecekti. Bana inanılacaktı ve hırsızlık suçu soruşturulacaktı.”
Jenkin, soruşturma sırasında polisin kendisine bunun “rutin polis soruşturması kuralları gereği” olduğunu ve onay vermezse şikayetinin işleme konulmayacağı izlenimini verdiğini anlattı.
Katherine Araniello da tecavüz şikayetiyle polise başvurmuş. Polis özel ve iş yerine ait iki cep telefonunu teslim etmesini, sağlık kayıtlarına ve terapistinin notlarına ulaşmak için de onay vermesini istemiş.
“Soruşturmanın bu kısmında çok zorlandım. Bana ait bütün kişisel veriler toplanıp inceleniyordu,” diyen Araniello da konuyu gündeme taşımak için bugün kimliğini açıklayarak konuşuyor.
Çevresine neden telefonlarına erişilemediğini açıklamak zorunda kalmak çok güç olmuş.
“Sadece rahatınızın bozulması değil, bütün çevrenizle ilişki imkanınızın elinizden alınması korkunç,” diyor.
Savcılık Araniello’nun tecavüz şikayetiyle ilgili dava dosyasını duruşmadan bir gün önce düşürmüş.
Soruşturma sürecinde kendisinden istenen verilerin çoğunun şikayetiyle alakası olmadığını düşündüğünü anlatıyor.
Araniello’ya göre cinsel saldırıya uğrayanlara sadece gerekli bilgiler sorulur ve hangi verilerin incelendiği konusunda düzgün bilgi verilirse, mağdurlar kendilerini çok daha rahat hissedebilir.
Hükümet, polis ve kadın örgütleri ne diyor?
İngiltere’de hükümet, geçen yaz açıklanan bir rapor sonrasında, tecavüz mağdurlarından istenecek bilgilerin sadece “gerekli ve orantılı” verilerle sınırlı olması gerektiğini açıklamıştı.
İçişleri Bakanlığı da son açıklamasında bunu hatırlattı ve polisin hiç bir tecavüz mağdurunun 24 saatten fazla telefonsuz kalmamasını sağlayacak yeni teknolojiyle donatılması için 5 milyon sterlin bütçe ayırıldığını söyledi.
Yakında polisin bireysel veri talebiyle ilgili bir kamusal tartışma-danışma sürecinin başlatılacağı ve polisin yasal olarak mağdurlara hangi bilgiyi ne amaçla istediğini yazılı olarak bildirmeye zorunlu tutulacağı hatırlatıldı.
Bugün Enformasyon Komisyonu Başkanı John Edwards tarafından açıklanan raporda, polis yetkililerine mağdurlardan verilerine ulaşılması için geniş kapsamlı, genel onay istenen formları kullanımdan kaldırma çağrısı yapılıyor.
Ulusal Emniyet Müdürleri Konseyi tarafından yapılan cevabi açıklamada, tecavüz mağdurlarına yaklaşım konusunda polis teşkilatını geliştirmeye yönelik çalışmaların başlatılmış olduğu kaydedildi.
Fakat Kadın Adalet Merkezi adlı sivil toplum kuruluşu bu konuda polis ve savcılıkların attığı adımların yeterli olmadığı görüşünde.
Kuruluş, polis ve savcılara özel olarak tecavüz mağdurlarının kişisel verilerini tarayarak “onların itibarını sarsacak bilgi bulmaya çalışmamalarının” anlatılması gerektiğini söylüyor.
Kaynak: BBC Türkçe