İngiltere ve Hollanda merkezli dünyanın en büyük gıda, bakım ve temizlik maddesi üreticilerinden Unilever, merkez ofisini Rotterdam’a taşıyor.
Unilever CEO’su Paul Polman, şirket merkezinin Londra’dan Hollanda’nın Rotterdam kentine taşınması kararının, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma sürecinden (Brexit) bağımsız olduğunu söylüyor.
Ancak İngiliz analistlere göre bu, Brexit’i destekleyenler için hassas bir darbe.
Unilever yönetimi, bir yıldır devam eden görüşmelerin ardından daha önce Londra ve Rotterdam’dan yönetilen şirketin, Hollanda’daki tek merkezde idare edilmesini kararlaştırdı.
Bu kararla şirket, kağıt üzerinde de bir Hollanda firması olacak. Hollanda Televizyonu’na (NOS) göre bu önlemler, şirketin düşmanca ele geçirmelere karşı daha iyi korunması amacıyla alındı.
DEVRALINMA TEHDİDİ
Unilever, geçen yıl Kraft Heinz tarafından ele geçirilme tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı.
Hollanda’da şirketlerin devralmaya karşı korunmasına yardımcı olacak çok sayıda yasa ve kurallar mevcut.
Halka açık bir şirket olan Unilever, hissedarlarını memnun etmek için daha fazla kar elde etmeyi amaçlıyor. Bu da şirket için kendini satın almalardan korumanın bir başka yolu.
Şirket, daha fazla kar elde edebilmek için vücut bakımı, sabun ürünleri ve gıda maddeleri bölümlerini güçlendirecek.
Vücut bakımı ve sabun ürünleri departmanları Londra’da kalacak. Unilever, İngiltere’de 1,2 milyar euroluk bir bütçe bırakacak. Yeniden yapılanma süreci ile birlikte onlarca iş olanağı İngiltere’den Hollanda’ya kayacak.
BREXIT’LE İLGİSİ YOK
Unilever, hissedar değerine ek olarak, istihdam, müşteri ve sendikalarla iyi ilişkiler gibi değerleri içeren, “Rheinland yönetim modelini” benimsiyor.
Hollanda yasalarına göre, şirket devri gibi ihtilaflı konularda mahkeme bu değerleri de dikkate almak zorunda.
Unilever CEO’su Paul Polman, merkezin taşınması ve yeniden yapılanma kararının Brexit’le bağlantılı olmadığını söyledi.
En hızla büyüyen iki şirketin İngiltere’de kaldığını vurgulayan Polman, bunun uzun vadeli bir taahhüdün parçası olduğunu belirtti. Polman’a göre Unilever İngiltere’de 7 bin 300 kişiyi doğrudan istihdam edecek ve yıllık 1,3 milyar euro yatırım yapacak.
Ancak İngiliz analistler bu kararı, Brexit savunucuları için hassas bir darbe olarak değerlendirerek, “politik bir yangın çıkarabileceğini” savunuyorlar. Brexit yanlıları, iş dünyasını sakinleştirmeye çalışmıştı.
Paul Polman da, Brexit’in Unilever açısından kötü olduğunu söylemişti. Geçen Aralık ayında şirketin taşınma kararı, Avrupa’daki duygusal ortam ve siyasi gerilim nedeniyle ertelenmişti.
BAŞBAKAN RUTTE VE SENDİKALAR MEMNUN
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, karardan memnun. “Unilever harika bir şirket” diyen Rutte, yeni istihdam olanaklarının doğmasını iyi bir haber olarak değerlendirdi.
İşveren sendikası (VNO – NCW) ve Hollanda İşçi Sendikaları Konfederasyonu (FNV) da kararı coşkuyla karşıladı.
Ekonomik işlerden sorumlu Londra Belediye Başkan Yardımcısı Rajesh Agrawal’a göre ise, Unilever merkezinin taşınması, kent için bir kayıp ve hayal kırıklığı yaratan bir karar.
Hollandalı margarin üreticisi Margarine Unie ile İngiliz sabun üreticisi Lever Brothers’in birleşmesiyle 1930 yılında kurulan Unilever, alanında dünyanın en büyük firmalarından biri oldu.
Ax, Knorr ve Dove, Lipton, Omo, Becel, Algida gibi çok sayıda markaya sahip olan şirket, gıdadan kişisel bakım ürünlerine geniş bir alanda faaliyet gösteriyor.
Yıllık yaklaşık 55 milyar euroluk bir gelire sahip olan şirketin net karı 6 milyar euro civarında. Türkiye’de de 8 fabrikaya sahip olan Unilever’in 2015 yılı rakamlarına göre 172 bin çalışanı bulunuyor. (BBCTÜRKÇE)
