Hollanda’daki televizyonların Türkiye ve Suriye’deki depremzedelere yardım amacıyla gerçekleştirdiği ortak canlı yayının en çarpıcı bölümü, müzisyen Karsu Dönmez’in piyano başına geçtiği andı.
Hollanda’daki televizyonların Türkiye ve Suriye’deki depremzedelere yardım amacıyla dün akşam gerçekleştirdiği ortak canlı yayının en çarpıcı bölümü, müzisyen Karsu Dönmez’in piyano başına geçtiği andı.
Hataylı bir ailenin çocuğu olan ve adını da ailesinin geldiği köyden alan Karsu, depremde 16 yakınını kaybettiğini anlatırken zaman zaman göz yaşlarına hakim olamadı.
Mesajın “Neredesin sen?” diye başladığını söyleyen Karsu, bu nedenle Neşet Ertaş’ın o unutulmaz türküsünü, kuzeni ve tüm deprem kayıpları için seslendirdi:
“Tatlı dillim, güler yüzlüm ey ceylan gözlüm, gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?”
Yayın sırasında türkünün sözlerinin altyazı ile Hollandaca’ya çevrilmesi, Hollandalı izleyicileri de oldukça etkiledi.
Sosyal medyada çok sayıda Hollandalı izleyici, türküyü gözyaşları içinde izlediğini yazdı.
Yaklaşık 2 saatlik canlı yayın sonrasında Karsu ve gazeteci Sinan Can, geçici final skorunu açıklamak için birlikte düğmeye bastılar.
O ana kadar 88 milyon 921 bin 469 euro toplandığı yansıdı ekrana.
Gece boyu devam eden bağışlar 90 milyon euroyu aştı.
Son yıllarda çok sayıda siyasi krizin yaşandığı Türkiye – Hollanda ilişkilerine bakıldığında, bu hiç de azımsanmayacak bir rakam.
Türkiye ile Hollanda arasındaki 400 yıllık iyi ilişkiler, yaklaşık son 10 yıldır pek de iyi değil.
Hollanda’nın başkanlık sistemi referandumu öncesi Türk hükümet üyelerine siyasi propaganda izni vermemesi ve dönemin bakanı Fatma Köker Kaya’nın 11 Mart 2017’de polis zoruyla ülke dışına çıkarılması, iki ülke arasındaki siyasi krizin doruk noktası oldu.
Karşılıklı olarak büyükelçiler çekildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “faşist, Nazi artığı” suçlamaları Hollanda kamuoyunda pek de iyi karşılık bulmadı.
İlk arayan ve yardım gönderen ülkelerden
Ancak 6 Şubat’taki Kahramanmaraş depreminde Türkiye’ye ilk yardım ekibini gönderen ülkelerden biri Hollanda oldu.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayan ilk Batılı liderlerden biriydi.
Hollanda medyası ilk andan itibaren canlı yayınlarla felaketi yakından izledi.
Kamu yayıncısı NOS, yeterince Hollandaca bilmeyen Türk ve Suriyeli izleyiciler için internet üzerinden Türkçe ve Arapça özel yayına geçti.
Kızılhaç öncülüğündeki Hollandalı yardım kuruluşları da aynı gün ulusal yardım kampanyası için harekete geçti. İlk kez 1984 yılında hayata geçirilen “Giro555” ulusal yardım hattı devreye sokuldu.
Okullar, öğrencileri ve velilere yardım çağrısı yaptı. Çok sayıda ilkokul öğrencisi, okulların verdiği listeler ile kapı kapı dolaşıp imza karşılığı yardım topladı.
Ülkedeki yaklaşık 500 bin Türkiye kökenli göçmenin çabaları da, yardım kampanyası için itici güç oldu. Kadınlar, sarma, dolma ve gözleme satarak Giro555’e katkıda bulundular.
Hollanda’daki hemen hemen bütün kent ve kasabalar da, nüfus başına 1’er Euro bağışta bulundu.
Giro555’e atfen, Çarşamba sabahı 05:55’dr başlayan ulusal eylem gününe, hükümet de 10 milyon euro ile katkıda bulundu.
Sabah saatlerinde 28 milyon euro olan yardım miktarı, bütün yerel ve ulusal radyolar ile gazetelerin çabasıyla akşam saatlerinde 55 milyon euroya ulaştı.
Dün akşam 20:30’da bütün televizyon kanalları ortak yayına başladı.
200 ünlü
Yaklaşık 200 tanınmış kişi telefon başına geçip yardım toplamaya başladı.
Yardım toplayanlar arasında Türkiye kökenli Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı Günay Uslu ile Denk Partisi lideri Tunahan Kuzu da yer aldı.
Siyasi parti liderleri, milletvekili, bakan, oyuncu, müzisyen çok sayıda ünlü isim, depremzedeler için bağış topladı.
Düzenleme komitesine göre, o kadar çok ünlü isim yardım toplanması için gönüllü oldu ki, yer kalmayınca bir kısmı geri çevrildi.
Deprem bölgesinden bolca görüntünün be öykünün yer aldığı oldukça duygusal geçen 2 saatlik yayın sonunda yaklaşık 90 milyon euroya ulaşıldı.
Devam eden kampanyada 100 milyonun geçileceği tahmin ediliyor.
Geçen yıl Ukrayna savaşı kurbanları için 178 milyon euro toplanmıştı.
Amsterdam Özgür Üniversitesi’nden araştırmacı Claire van Teunenbroek’e göre, coğrafi mesafe uzaksa insanların bağış yapma şansı daha düşük.
Ancak Van Teunenbroek, “tanıdığımız veya özdeşleştiğimiz insanlara yardım yapmak daha kolay” diyor.
Haber portalı nu.nl’ye konuşan Van Teunenbroek, “Kendimizi Türk nüfusuyla daha yakın hissediyoruz. Türkiye’den göçmen kökenli pek çok insan Hollanda’da yaşıyor. Böyle birini tanıyor olma ihtimaliniz yüksek. Bu grupla olan bağ, daha büyük bir bağış yapma isteği sağlıyor” diyor.
Hollanda’da 1916 yılında meydana gelen sel felaketi sırasında, o zaman savaşta bulunan Osmanlı, yaklaşık 2 bin 400 florin maddi yardımda bulunmuş.
Belgesi hala Hollanda arşivlerinde duruyor.
Bu nedenle, son yıllarda yaşanan olumsuz siyasi ilişkilere rağmen, Hollanda halkının, felaket anında siyasetten bağımsız olarak Türkiye ile dayanışma için harekete geçtiği belirtiliyor.
Toplanan yardımlar, kampanyayı düzenleyen aralarında Kızılhaç, UNİCEF, Save the Children ve Oxfam Novib’in de bulunduğu kuruluşlar arasında paylaştırılacak.
Bu para yerel sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde depremzedelerin barınma, ısınma, beslenme ve temizlik gibi temel ihtiyaçları için harcanacak.
Kimi mağdurlara da elden nakdi yardım yapılacak.
Toplanan yardımların 2 yıl içinde mağdurlar için harcanması şartı bulunuyor.
Giro555 ulusal yardım hattı, toplanan yardım miktarını ve yapılan harcamaları ayrıntılı olarak internet sitesinde yayınlıyor.
Yardım kuruluşları, toplanan yardımın yaklaşık yüzde 7’sini ulaşım, personel ve giderlere ayırıyor.
Yardımın yüzde 93’ü de mağdurlara ulaştırılıyor.
Kaynak: BBC Türkçe