Her iki ülkenin dışişlei bakanlıkları, kadın ve çocukların insani nedenlerle götürüldüklerini belirtti.
Alman medyası, ülkeye getirilen üç kadının IŞİD’a üye olma iddiasıyla soruşturma altına alındıklarını bildirdi.
IŞİD’a katılan yüzlerce Avrupalı, Suriye’nin kuzeyinde Kürt güçlerin yönettiği kamplarda tutuluyor.
Bu yüzlerce kişi, IŞİD’in Irak ve Suriye’de hakim olduğu bölgelerin Mart 2019’da geri alınmasından sonra yerlerinden olan binlerce kişiyle birlikteydi.
Çoğunun IŞİD militanlarının eşleri ve çocukları ya da örgütün sempatizanları olmalarından şüpheleniliyor.
Avrupa hükümetleri, güvenlik riski taşıdıkları için vatandaşlarını kamplardan, ülkelerine götürmekte isteksiz davranıyor.
Ancak insan hakları grupları, kadın ve çocukları bu kamplarda bırakmalarının, hastalık ve radikalleşme riskini artırdığını söylerek, ülkelerine götürülmeleri çağrısında bulunuyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Mass, “Kuzeydoğu Suriye’deki kamplardan üç anne ve 12 çocuğun getirilmesinin kendisini çok rahatlattığını” söyleid.
Maas, ülkeye getirilenlerin “başta öksüzler ve hasta çocuklar olmak üzere, insani vakalar olduğunu, gerekli ve acil addedildiklerini” belirtti.
Maas, annesi olmayan çocukları getirmenin ise yasal açıdan imkansız olduğunu ifade etti.
Alman medyası, dönenlerden birinin Frankurt Havaalanı’nda diğer iddiaların yanı sıra, IŞİD üyesi olma suçlamasıyla gözaltına alındığını belirtti.
Savcılar, kadının 15 yaşındayken Suriye’ye gidip, IŞİD’e katıldığını belirtiyor.
Der Spiegel dergisi de, diğer iki kadının da IŞİD üyesi olma suçlamasıyla soruşturulduğunu yazdı.
Kürt yönetiminin dış ilişkiler bürosundan Kemal Akif AFP’ye yaptığı açıklamada, üç kadının “cihatçıların eşleri” olduklarını ve “sağlık durumlarının çok kötü olduğunu” beilrttu.
Finlandiya Dışişleri Bakanlığı ise, altı çocuk ve iki annenin geri getirildiğini açıkladı.
Açıklamada “Anayasa uyarınca, Finlandiya kamu kurumları mümkün olduğunca, kamplarda tutulan çocukların temel insan haklarını korumakla yükümlüdür” denildi.
Finlandiya hükümeti, Suriye’deki El Hol ve Roj kamplarında üçte ikisi çocuk 9 binden fazla kadın ve çocuğun tutulduğunu tahmin ediyor. Bunlar arasındaki 600 çocuk ve 300 kadın AB vatandaşı.
