kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,5861
EURO
34,8450
STERLIN
40,3882
BITCOIN
$66.093
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Hafif yağmur
10°C
LONDRA
10°C
Hafif yağmur
Çarşamba Parçalı bulutlu
12°C
Perşembe Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
13°C
Cuma Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C
Cumartesi parçalı az bulutlu
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
14°C

Trump ateşle oynayacak mı?

02.05.2018
0
A+
A-

BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi (ABD, Fransa, İngiltere, Rusya, Çin) ile Almanya’yı kapsayan ve P5+1 olarak adlandırılan grupla İran arasında bu ülkenin nükleer programı konusunda varılan anlaşma uluslararası diplomasinin büyük bir başarısıydı. Resmi adı “Ortak Geniş Eylem Planı” (JCPOA) olan anlaşma 2016’da BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanarak yürürlüğe girmişti. BBC Türkçe’nin yayınladığı “İran ile nükleer silah anlaşması çökebilir mi?” başlıklı haberde bu konuda bilgiler veriliyor. İran, bu anlaşma çerçevesinde nükleer reaktör inşasının yanı sıra zenginleştirilmiş uranyum üretimini 15 yıl boyunca kısıtlamayı kabul etmişti. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) İran’ın anlaşmaya uyup uymadığını çok sıkı bir şekilde denetliyor. Yapılan tüm denetlemeler İran’ın yükümlülüklerini yerine getirdiğini gösteriyor. Aklı başında herkes bu anlaşmayı destekliyor. Ortadoğu’da anlaşmaya karşı olan ülkeler İsrail ile Suudi Arabistan’dır. Her iki ülke de İran’la bölgesel rekabet içinde. İsrail ve Suudi Arabistan’ın anlaşmaya karşı çıkışı durumu değiştirmiyordu ama bu koroya ABD Başkanı Donald Trump’ın katılması işleri farklı bir yöne sokuyor. Trump bir çok kez anlaşmaya karşı olduğunu, kendine göre “tarihin en kötü anlaşması” olduğunu tekrarladı. İngiltere, Fransa, Almanya liderleri onu ikna etmeye çalıştılar ama pek ikna olmuşa benzemiyor. Şimdi Trump’ın bu konuda karar vermesi gerekiyor. ABD’nin 12 Mayıs’a kadar İran’a yaptırımlara devam edip etmeme konusunda karar alması lazım. Dondurulmuş olan yaptırımları yeniden uygularsa anlaşma çökebilir.

Trump’ın bu kritik kararına kısa süre kala İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun sahneye çıkması hiç sürpriz olmadı. ABD yeni Dışişleri Bakanı Pompeo ile görüştükten kısa süre sonra 30 Nisan’da İran’ı yalan söylemekle suçlayan bir PowerPoint sunumu yaptı. Amaç  anlaşmadan çekilme konusunda Donald Trump’a gerekçe sağlamaktı. The Economist dergisinin yazdığı gibi Netanyahu İran’ın nükleer programı konusunda İsrail istihbaratının elde ettiği bir çok materyali açıkladı. İran’ın geçmişte yalan söylediğini belirtti. The Economist, Netanyahu’nun sunduğu tüm bilgilerin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) tarafından belgelenmiş bilgiler olduğuna dikkat çekti. Yani ortada yeni bilgi yok. Daha da önemlisi Netanyahu’nun söyledikleri anlaşma öncesi ile ilgili. P5+1 İran’ın nükleer programı konusunda tüm gerçekleri söylemediğini biliyordu. Amaç anlaşmaya varmak olduğu için İran’ın yalanlarına ağırlık vermemişlerdi. Önemli olan anlaşmanın imzalanmasından sonra İran’ın anlaşmayı ihlal edip etmediğidir. Netanyahu İran’ın anlaşmayı ihlal ettiği konusunda bilgi sunamadı. Sunamazdı çünkü İran anlaşmaya uyuyor. BBC Türkçe’nin aktardığı gibi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı IAEA müfettişleri 2016’dan bu yana 11 kez İran’ın anlaşmaya uyduğu yönünde rapor sundular. “Netanyahu show” Trump’tan başka kimseyi ikna edemedi. Zaten amaç sadece Trump’tı.

İran, ABD’nin yaptırımları geri getirmesinin ağır sonuçlar doğuracağı konusunda uyarıda bulunuyor. ABD anlaşmadan çekilirse İran da çekilebilir ve hiç bir sınırlama olmadan nükleer programını hızlandırabilir. Böylesi bir durumda bölgede gerginlik hızla tırmanacak ve yine felakete yol açacak bir savaş tehlikesi ortaya çıkacak. P5+1 ile İran arasında varılan anlaşma böylesi bir tehlikeyi ortadan kaldırmıştı ve bu herkesin çıkarınaydı. Şimdi herşey altüst olabilir. İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve Çin anlaşmaya bağlı kalınması çağrısı yapıyorlar. Avrupa Birliği, İran’la anlaşmanın korunmasından yana. Şimdi top Trump’ta. Umarız ateşle oynamaz. Çünkü sonuçta bu ABD’nin de çıkarına olmaz. Koca ABD İsrail ve Suudi Arabistan’ın oyununu mu oynayacak?

Uluslararası ilişkilerde esas olan varılan anlaşmalara uymaktır. Buna “Pacta sunt servanda” denir. Varılan anlaşmalara uyulması temelindeki uluslararası düzenin altını ABD oymaya başlarsa dünya nereye varacak? ABD kendi kurduğu uluslararası sistemi çökertecek mi? Ayrıca İran’la varılan anlaşmaya başka ülkeler de taraf. Anlaşma sadece İran’la ABD arasında değil. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini bu noktaya parmak basarak “Bu ikili bir anlaşma değil. Tek bir ülkeye bağlı değil ve sonlandırılması kararı da tek bir ülkenin kararına bağlı olamaz” demişti. Trump tek başına anlaşmaya son verecekse çok taraflı anlaşmalar sistemi de çökecek. Umarız sonuçta akıl mantık üstün gelir ama iyimser olmak zor. Şahin bir ekip oluşturan Trump belli ki İran’la gerginliği artıracak. Bölgemizde durum daha da tehlikeli hale gelebilir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.